Sizi bilmem ama felaket filmleri benim oldukça ilgimi
çekiyor. Keza hayatta kalma filmleri de öyle. Evde sıcak sıcak otururken,
oradaki zorlu koşulları, mücadeleyi falan izleyip, "orada atsa kendini denize kurtulurdu aslında..." gibi akıl vermek güzel tabii. Norveç
yapımı Bolgen de bir felaket filmi.
Film, her zaman için tsunami riski taşıyan bir kasabayı konu
alıyor. Eski bir uzman olan Kristian, dağın hareketlerinden kuşkulanarak,
sürekli farkındalık yaratmaya çalışıyor. Çünkü şayet korktuğu şey olursa, 85 metre
yükseklikteki bir tsunami kasabayı yutacak ve insanların o dalgadan kaçması
için sadece 10 dakikası olacak.
Efektlerle çok boğulmasa da (ki bence bu daha güzel bir şey)
filmde bazı sahneler görsel anlamda oldukça etkileyici. Hatta Norveç’in doğası
bile başlı başına filmi izleme sebebi. "Ailesini kurtarmaya çalışırken Superman'e bağlayan baba" gibi klişeleşmiş bir olgu içerse de; her dakikası dolu, çok abartıya kaçmayan,
gayet izlenebilir bir film olmuş.
Spoiler uyarısı: Alttaki paragrafı filmi izledikten sonra okusanız daha iyi.
Filmde en çok dikkatimi çeken şey, kaçış anında arabaların
sol şeridi işgal etmemesi oldu. 10 dakika içinde kasaba yok olacak, abiler hala
trafik kuralları derdinde. Kornaya basıyorlar falan. “Felaket anında da olsa
trafik kurallarına uyun!” gibi bir kamu spotumuydu, yoksa hakikaten insanlar
orada böyle mi bilemedim. Burada olsa bırak sol şeridi, arabaların üstünden
üçüncü bir şerit açılır o hengamede.
Kahramanımız arabanın içindeyken, dalganın arabayı yuttuğu sahne baya iyiydi. Keza salla şehre geri dönüşü ve orada karşılaştığı
manzaralar falan, baya gerçekçiydi. İyi filmdi iyi. Ayrıca, finalde babasını kurtarmış gibi olsa da o çocuğa hala uyuz oluyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder