Orjinali 2008 yapımlı bir Belçika filmi olan Loft’un 2014 yılındaki Hollywood uyarlaması. Ancak iki filmin de yönetmeni aynı: Erik Van Looy. Ben 2014 yapımlı olanı izledim, dilerseniz siz 2008’de çekilen Belçika versiyonunu izleyin. İkisini de kaçırmamış olanlar oyunculuk olarak Belçika yapımımın bir tık ileride olduğunu söylüyorlar.
Film son dönem sinemasındaki en başarılı suç, gizem filmlerinden biri. Hatta IMDb’deki 6.3’lük puanına bakılırsa biraz underrated kalmış. Filmde işlenmiş bir cinayeti çözmeye çalışıyoruz, ancak polisiye tarafından ilerlemiyor kurgu, daha çok kahramanlarımızın kendi arasındaki sorgulamalarından ve flash-back’lerden bir sonuca varmaya çalışıyoruz.
Konu: Her biri evli olan ve statü olarak önemli konumda bulunan 5 arkadaş, kaçamakları için boş bir daireyi kiralar. Evin sadece beş anahtarı vardır. Bir sabah dairede kadın cesedi bulunur. Cinayeti o beş arkadaştan birinin işlediği açıkça ortadadır; çünkü eşit şekilde dağıtılmış beş anahtar ve harekete geçmemiş bir kapı alarmı vardır.
Oldukça başarılı bir film. Gizemin dozu 1 saat 48 dakika süren filmde hiç kesilmiyor. Efsaneler arasına girer mi? Girmez ama çok iyi vakit geçirtir. 7.2 gibi bir puanı hakkediyor.
Aşağıdaki metin *spoiler içerir, filmi izledikten sonra bekleriz!
Bu tür filmlerde “bakın katil bu!” diye birilerini göze
sokarlar. Burada da o beşli arasında madde bağımlısı Philip ve sürekli içten
pazarlıklı, etrafına kıskanan gözlerle bakan, sinsi bir izlenim sunan gözlüklü
karakter Luke’un üzerine çok gidilmiş gibi durdu senaryo boyunca. “Yok yahu
bunlar değildir” diye klasik olarak hedef saptık ama bu kez göze sokulan
karakterlerin suçu işlemiş olması, bir bakıma ters köşe oldu. Luke zihnen,
Philip de fiziken cinayeti işledi sonuç olarak. Ben açıkçası aldatılan
kadınlardan beklemiştim bir şeyler… Ah Nerede’deki Ferit’in (Tarık Akan) kız
arkadaşları kadar intikamcı olamadılar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder